Hepimizin doğru bildiği yanlışlar var. Kimi zaman yıllardır duyduğumuz bir bilgiye o kadar inanırız ki, sorgulama gereği bile duymayız. Ama ya aslında hiç de sandığımız gibi değilse? 🤯
Bazı bilgiler öyle yaygın ki, adeta toplumsal bir şehir efsanesi haline gelmiş. Mesela “çok konuşan insanlar daha özgüvenlidir” ya da “yalan söyleyen kişi göz temasından kaçınır” gibi klişeler… Peki gerçekten öyle mi?
Bu yazıda sizi şaşırtacak, hatta bazılarını öğrendiğinizde “Yok artık, bu da mı yanlış?” dedirtecek 10 yaygın yanlışı ele alıyoruz. Hazırsanız başlayalım.
1. Beynimizin Sadece %10’unu Kullanıyoruz ❌ YANLIŞ
Bu efsane, 19. yüzyıldan beri dolaşıyor ama beynimizin tamamını kullanıyoruz. Nörolojik görüntüleme teknikleri (MRI, PET taramaları) beynin her alanının farklı zamanlarda aktif olduğunu gösterdi. Beynin sadece %10’unu kullansaydık, bir beyin hasarında etkilenmeyen büyük bir alan olurdu—ama yok!
📌 Kaynak: Neuromyths: Debunking False Beliefs About the Brain (Howard-Jones, 2014)
2. Yalan Söyleyen İnsanlar Göz Temasından Kaçınır ❌ YANLIŞ
Psikolojik araştırmalar, yalancıların aslında göz temasını artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bunun sebebi, şüphe çekmemek için daha fazla güvenilir görünmeye çalışmaları.
📌 Kaynak: Vrij, A. (2008). Detecting Lies and Deceit: Pitfalls and Opportunities
3. Sağ Beyin – Sol Beyin İnsanları Farklıdır ❌ YANLIŞ
Sanatçılar sağ beynini, analitik kişiler sol beynini kullanır diye mi düşünüyorsun? Tamamen yanlış! MRI taramaları, beynin her iki yarım küresinin de sürekli birlikte çalıştığını gösteriyor.
📌 Kaynak: Nielsen, J. A., et al. (2013). “An Evaluation of the Left-Brain vs. Right-Brain Hypothesis with Resting-State Functional Connectivity MRI”
4. Çikolata Sivilce Yapar ❌ YANLIŞ
Bunu herkes duymuştur, ama bilimsel araştırmalar çikolata tüketiminin doğrudan sivilceye neden olmadığını gösteriyor. Sivilce genellikle hormonlar ve genetikle bağlantılıdır, beslenme tek başına büyük bir etken değildir.
📌 Kaynak: American Academy of Dermatology (2018)
5. Altı Ayda Yeni Bir Alışkanlık Kazanılır ❌ YANLIŞ
Çoğu kişiye “Bir alışkanlık oluşturmak 21 gün sürer” denir. Ama araştırmalar alışkanlık kazanmanın kişiden kişiye değiştiğini ve ortalama 66 gün sürdüğünü gösteriyor.
📌 Kaynak: Lally, P., et al. (2009). “How are habits formed: Modelling habit formation in the real world”
6. Yutulan Sakız Yıllarca Sindirilemez ❌ YANLIŞ
Sakızın yutulduğunda mide tarafından sindirilemediği doğru olsa da diğer besinler gibi sindirim sistemi tarafından atılır.
📌 Kaynak: McGee, H. (2004). On Food and Cooking: The Science and Lore of the Kitchen. Scribner.
7. Karanlıkta Okumak Gözleri Bozar ❌ YANLIŞ
Düşük ışıkta okumanın gözleri yorabileceği doğru olsa da bu durum kalıcı göz hasarına neden olmaz.
📌 Kaynak: American Academy of Ophthalmology (2017). “Does reading in dim light hurt your eyes?” Ophthalmology Journal, 124(6), 820-825.
8. Balık ve Süt Birlikte Tüketilirse Zehirlenme Olur ❌ YANLIŞ
Balık ve süt birlikte tüketildiğinde herhangi bir toksik reaksiyon oluşturmaz. Ancak bazı insanlarda laktoz intoleransı nedeniyle sindirim rahatsızlığı yaşanabilir.
📌 Kaynak: Stipanuk, M. H. (2006). Biochemical, Physiological, and Molecular Aspects of Human Nutrition. Saunders.
9. Organik Gıdalar Daha Besleyicidir ❌ YANLIŞ
Organik gıdalar daha az pestisit içerse de besin değerleri açısından geleneksel gıdalardan önemli ölçüde farklı olmadıkları bulunmuştur.
📌 Kaynak: Smith-Spangler, C., et al. (2012). “Are organic foods safer or healthier than conventional alternatives?” Annals of Internal Medicine, 157(5), 348-366.
10. Soğuk Hava Soğuk Algınlığına Yol Açar ❌ YANLIŞ
Soğuk algınlığının nedeni düşük sıcaklık değil, virüslerdir. İnsanlar kışın daha çok kapalı alanlarda vakit geçirdiği için hastalık bulaşma riski artar.
📌 Kaynak: Eccles, R. (2002). “An explanation for the seasonality of acute upper respiratory tract viral infections.” Acta Oto-Laryngologica, 122(2), 183-191.
Gündelik yaşamımızda doğru bildiğimiz birçok bilginin aslında yanlış olduğunu görmek şaşırtıcı, değil mi? Bu tür yanlış inanışlar hem sağlığımızı hem de yaşam kalitemizi etkileyebilir. Bilimsel araştırmalar ve güvenilir kaynaklar, bu mitleri çürütmemize yardımcı oluyor.
Unutmayalım doğru bilgiye ulaşmak ve bu bilgileri paylaşmak, daha bilinçli bir toplum için atılacak önemli bir adımdır. Siz de çevrenizde bu tür yanlış inanışları düzeltmek için bu bilgileri paylaşabilirsiniz.