Yapay zekâ…
Bugün cep telefonlarımızdaki dijital asistanlardan otonom araçlara, tıbbi teşhislerden siber güvenliğe kadar birçok alanda hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu teknolojinin kökenleri, 1950’li yıllara ve hatta daha da öncesine, büyük hayaller kuran birkaç bilim insanının vizyonuna dayanıyor.
Peki, yapay zekâ fikri ilk kez ne zaman ortaya atıldı? İlk algoritmalar kimler tarafından yazıldı? İşte bu yazıda, Yapay Zeka tarihinin ilk adımlarını atan bilim insanlarını ve unutulmaz katkılarını keşfediyoruz.
1. Cahit Arf (1910–1997)
Soyut Zekânın Mimarı
📜 Katkısı: Arf Değişmezi, Arf Halkaları, cebirsel yapıların teorisi
Cahit Arf, yapay zekanın temel yapıtaşlarını oluşturan matematiksel düşünce biçimine büyük katkı sağlamıştır.
Özellikle soyut cebir alanında geliştirdiği Arf Halkaları, Arf Değişmezi ve modüler yapılar, günümüzde kriptografi, otomata teorisi, veri yapıları, hatta şifreleme algoritmaları gibi pek çok bilgisayar bilimleri konusunun temelinde yer almaktadır.
2. Alan Turing (1912–1954)
“Makineler düşünebilir mi?” sorusunu ilk soran kişi
📜 Katkısı: Turing Testi, hesaplanabilirlik teorisi
Alan Turing, modern yapay zekâ düşüncesinin öncüsüdür. 1950 yılında yayınladığı “Computing Machinery and Intelligence” adlı makalesinde meşhur soruyu sorar: “Can machines think?” (Makineler düşünebilir mi?)
Bu makalede tanımladığı Turing Testi, bir makinenin zekâya sahip sayılıp sayılamayacağını anlamak için hâlâ kullanılan felsefi ve teorik bir ölçüttür.
3. John McCarthy (1927–2011)
“Yapay zekâ” terimini literatüre kazandıran isim
📜 Katkısı: Yapay zekâ terimi, LISP dili, AI araştırma laboratuvarları
John McCarthy, 1956 yılında Dartmouth College’da düzenlediği efsanevi Yapay Zekâ Atölyesi ile “Artificial Intelligence” terimini resmi olarak bilim dünyasına kazandırdı.
Aynı zamanda LISP programlama dilini geliştirerek YZ algoritmalarının yazılabileceği ilk soyut ortamı oluşturdu. Stanford’daki AI Lab’in kurucusudur.
4. Marvin Minsky (1927–2016)
YZ’nin felsefesi ve mimarisi üzerine düşünen vizyoner
📜 Katkısı: Yapay zekâ mimarileri, bilişsel modelleme
Marvin Minsky, MIT’deki Yapay Zekâ Laboratuvarı’nın kurucularındandır. “The Society of Mind” adlı kitabında, zekânın çok sayıda küçük “zihin ajanının” birlikte çalışmasıyla oluştuğu fikrini ortaya atmıştır.
Bu yaklaşım, günümüzde çok modelli yapay zekâ sistemleri, bilişsel robotik ve otonom sistem mimarileri gibi kavramların temelini oluşturur.
5. Norbert Wiener (1894–1964)
Sibernetiğin Babası
📜 Katkısı: Geri besleme sistemleri, sibernetik kuramı
Norbert Wiener, makine ve insan etkileşimini kontrol sistemleri ve geri besleme (feedback) ilkeleriyle tanımlayan sibernetik kuramını geliştirdi.
Bu disiplin, bugün hem yapay zekâ hem de otonom robotlar için temel referanslardan biridir. Bugün otonom sistemler, robotik geri besleme döngüleri ve öğrenen makineler bu kuramdan beslenmektedir.
Yapay zekâ insanlığın kendine sorduğu en derin sorulardan biridir: “Zekâ nedir? Ve onu yeniden inşa edebilir miyiz?”
Turing’in teorik bir soruyla başlayan bu yolculuğu, McCarthy’nin akademik cesaretiyle bir kavrama, Minsky’nin vizyonuyla bir sistematiğe ve ilk adımlarını atan bir varlığa dönüştü.
Bu öncüler, yalnızca yazılım değil; insan aklını anlamaya çalışan yazılı düşünce modelleri inşa ettiler. Onların izinden giden binlerce mühendis, bilim insanı ve girişimci bugün insanlık için daha verimli, daha adil ve daha kapsayıcı bir gelecek kurmaya çalışıyor.
Unutma belki de bir sonraki büyük başarı hikayesini yazacak kişi sensin.
Yolculuk devam ediyor. Kodlamaya, sorgulamaya, hayal etmeye devam et.